Geçtiğimiz günlerde WeeklyWorldNews web sitesinin bir haberiyle birlikte Facebook 15 Mart tarihinde kapanıyor söylentisi kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Bu süreç öyle büyüdü ki yüz binlerce kişi sosyal ağında bu haberi paylaştı, ulusal gazetelerin web sitelerinde haber “Facebook Kapanıyor” şeklinde yer aldı. Tabii ki bu haber gerçek değildi ama yarattığı etki düşündürücüydü.
Ben ise olaya sosyal medya pazarlaması açısından baktığımda durumun pek iç açıcı olmadığını düşünüyorum. Şu an Türkiye’de ve dünyada bir çok markanın sosyal medya stratejilerini Facebook marka like page’leri (beğenilen sayfa) üzerine kurmuş olduğunu görüyorum. Hatta bu gruplardaki hayran sayılarını birer başarı göstergesi olarak kabul ederek, rakip markaların hayran sayıları ile yarışa girdiklerini de söylemek yanlış olmaz sanırım. Tabii sadece Facebook için değil, aynı boyutta olmasa da twitter içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz. Peki, ya bu haber gerçek olsaydı? Acaba kaç markanın dijital ve sosyal medya stratejisine koca bir yumruk inerdi?
Olaya sadece Facebook’un ya da Twitter’ın kapanması diye bakmamak lazım. Facebook’a bağımlı stratejiler kuran markaların, oyunu Facebook’un koyduğu kurallara göre oynamak zorunda kalıyor olması da işin diğer bir boyutu. En basit örneğiyle marka grubunuzun duvarında promosyon faaliyetlerinde bulunamamanız ya da marka sayfasını beğenen bir kişinin bunu arkadaşına tavsiye eden butonun kaldırılması gibi gelişmeler markanın yayılma politikalarını olumsuz etkileyebiliyor. Kısacası markanızın nasıl bir iletişim yolu izleyeceğinin genel kriterlerini Facebook koyuyor.
Bu durumda Facebook’u sosyal medya stratejilerimizin merkezine koymak yerine, onun sadece başarılı bir dijital ve sosyal enstrüman olduğunu anlamak gerekiyor diye düşünüyorum. Tabii bunu söylerken de Facebook’un sosyal medya orkestrasının en önemli enstrümanlarından biri olduğunu unutmadan bu yola devam etmekte yarar var. Bu sorunu çözmek için nasıl bir strateji izlemek gerektiğine yönelik detayları ise sizlerle başka bir yazımda paylaşacağım.
Ben aslında Facebook vb. ciddi para kazandıran sosyal mecraların, (komik olabilir) AVM’ler ya da buna benzer ticaret merkezleri gibi düşünüyorum. Herkes bir şekilde gelir modelini oluşturmuş durumda. Reklamcısı, oyuncusu, iş – çalışan arayanı, uygulama geliştireni ciddi gelirler elde ediyor. Mark Zuckerberg’den önce Facebook’un kapanmasını istemeyen 100.00 kişi bulabilirim 🙂
facebook su an tekel olsa bile zamanında msn kullanırken kimsenin facebook gereksinimi yoktu.Onemli olan paylaşım siteleri değil paylaşım kitleleri 🙂