Geçtiğimiz günlerde Club VAIO ile geçirdiğim 3 seneye dair kısa bir yazı yazmış ve İskoçya yolcusu olduğumdan bahsetmiştim. Yaklaşık dört yıl önce başladığım Club VAIO macerası beni bir ülkeden öbürüne sürükledi, bu gidişle sürüklemeye de devam edecek. Son olarak İskoçya’nın başkenti Edinburgh’daydım… İskoçya’da, SONY’nin online pazarlama yöneticileri ve bu konuyla ilgili iş ortakları için düzenlediği, Online pazarlama stratejilerini içeren 8 günlük bir eğitim programından geçtik. Geçtik diyorum çünkü önceki Club VAIO yolculuklarında olduğu gibi bu yolculuğu da sevgili abim Cem Kıvırcık ile yaptık. Seyahat konusunda bir çok birliktelik yaşadığımız sayın Kıvırcığa sevgilerimi gönderiyorum 🙂
İskoçya’ya davet edilirken SONY’deki görevim olan Club VAIO Türkiye ve VAIO Sosyal Medya stratejileri sorumluluğumun yanına yeni neler ekleneceğine dair heyecanım büyüktü. Ancak bu heyecandan önce vize ve yolculuk maceramdan kısaca bahsetmek istiyorum.
Önce vize macerası… Birleşik Krallık vizesi için işlemler inanılmaz profesyonellikle planlanmış ve uygulanmış. Başvuru için şu sayfayı inceleyebilirsiniz. Cuma günü başvuru yaptık, Pazartesi işlem tamamlandı. Her şey son derece medeni ve düzenliydi. Tabii bu hızda pasaportlarımızda yer alan önceki yolculuklardan kalma izler de büyük rol oynamıştı.
Edinburgh’a KLM’le uçuyoruz, yani Amsterdam’da aktarma yapacağız. Amsterdam’da uçağın kapısından çıkar çıkmaz polislerle karşılaşıyoruz. Ne yazık ki, uçağın İstanbul’dan gelmesi bu bize özel karşılamanın nedeni… Dönüşte Edinburgh’dan gelirken böyle bir karşılama olmadı.
Hemen aktarma yapacağımız kapıya doğru ilerliyoruz. O da ne? Millet yerlerde, kapı önünde. Herkesin elinde bir iPhone… Hatta bazıları iPhone4… Sanki başka dünyalara dalmış gibiler… Toplu yapılan bir ritüelin ortasında gibiyiz… iPhone’un yurt dışında kutsal bir değeri olduğuna inanmaya başlayacağım 🙂
Bir Starbucks hayranı olarak havalimanı Starbucks’ına gidip yaza özel “Lemon Green Tea” alıyorum artık aktarma yapacağımız uçak için hazırım 🙂
Amsterdam, Edinburgh arası 1 saatlik bir uçuşun ardından EU vatandaşı olmayanların girdiği sıraya giriyoruz. Göçmen memuru, şirin bir nine… Parmak izleri kontrol ediliyor. Damgalar vuruluyor … İskoçya’ya girdik diyoruz ki, arkadaki süpervizör amca bize “hoş geldiniz” diyor kollarını açarak. Pasaportlara sanki ilk defa görülüyormuş gibi bakılırken, son derece nazik ama dişlerin arasından konuşarak, ahiret sorularına başlıyoruz. Her soruya küt diye yanıt verince birde SONY markasını duyunca amcam yelkenleri indiriyor ve resmi olarak Birleşik Krallık topraklarına ayak basıyoruz.
Havalimanında transferden sorumlu bir kişi bizi karşılıyor ve otelimize doğru hızla yol alıyoruz. Bu sırada aracın içinden yemyeşil bir ülkenin toprakları ve yüzyılları devirmiş evler ilk göze çarpanlar… Gözlerimiz, bir liman kenti olan Edinburgh’ta denizi arıyor ama, kent denizden öyle uzak ki deniz ile aramıza giren koca boşluğa bakmakla yetiniyoruz 🙂
Otele vardığımızda yüzümüzde bir gülümseme var, çünkü şehrin göbeğindeyiz ve neredeyse alışveriş ile alakalı herşeyin ortasındayız. Lobiye giriş yaptığımızda diğer ülkelerin yöneticilerini lobide görüp kısa bir sohbetin ardından odalarımıza çekiliyoruz. Otele vardığımız yerel saat öğlen 13:00 civarı ekip ile ilk buluşmamız ise öğle yemeğinde oluyor.
Kaldığımız Otelin Gece Görünüşü
Yan Taraftaki Bir Başka Otel
Otelimizin Harbi İskoçyalı Kapı Görevlisi
Peki bu orada neler oldu?
Sony’nin 2010 yılının geri kalanı, 2011 ve önümüzdeki yıllar için yeni online pazarlama stratejilerinden oluşan yoğun bir eğitim programı içerisinde önümüzdeki yolculuğa hazırlandık. Tabii heyecan verici yeni VAIO’ları görüp tanıma fırsatı da yakalamayı ihmal etmedik. 🙂
Bu süreç içerisinde, SONY’nin Sosyal Medya alanında nasıl bir plan içerisinde olacağını görmek yüzümüde kocaman bir gülümsemeye neden oldu. Burda detaylarıyla bahsedemeyeceğim çok büyük işlere imza atılacağını söyleyebilirim, özellikle tüm Dünya’yı hedef alan projelerin olması ve bu hedefler içerisinde her zamanki gibi SONY kullanıcısına kendini değerli hissettirecek onlarca fikir hayata geçecek.
Özellikle Club VAIO ve MY SONY operasyonlarının temelinde ilerlenecek olması tam olarak bizi ilgilendiren kısmı. Bende Ağustos ayı itibariyle sadece VAIO değil tüm SONY ürünlerin online ortamdaki sürecinin içerisinde yer alıyor olacağım. Bu yeni görevimin ve sürecinin detaylarını, gelişmeler hayata geçtikçe sizlerle paylaşıyor olacağım.
Önümüzdeki plana baktığımda 1 Eylülde IFA Almanya Tüketici Elektroniği Fuarı için Berlinde SONY’nin standını ziyarete gideceğiz, oradan size yenilikleri bildiriyor olacağım, hemen ardından şu an için görünen Kasım ayında Portekiz – Lizbonda yeni bir Club VAIO Kongresinde Sosyal Medya adına gelişmeleri değerlendiriyor olacağız.
Yeni bir SONY maceramda ve yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle…
Merhaba,
İşini zevkle yapan bir kişinin blogunu okumak çok keyifli. Kurumuna güven ve isteğinle yeni dönemde güzel projeler yapacağına eminim; iyi şanslar